Grup Genç: Sanat Allah'a ulaşmaktır

Grup Genç solisti İzzet Okumuş, “Bizim için sanat Allah’ı bulmaktır. İnandığınız şeylerle var olmanın bir göstergesidir bizim için şarkı söylemek... Hayatın renklerini o ruhla mayalayarak söylüyoruz şarkılarımızı; Aslında kendimizi mayalıyoruz. Asıl gerçek de inandığınız gbi yaşayabilmektir.”

Orhan Turan - Müslümanlar malzemeyi kullanmayı yeniden öğreniyor. Uzun, çok uzun bir aradan sonra… Bu sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada böyle oluyor. Dini hassasiyetleri olan toplum kesimleri sermaye ile tanışıyor, üretiyor, düşünüyor. Bu arada teknolojiyi kullanabiliyor. Dünya genelindeki akımları takip ediyor. Ancak burada önemli bir kırmızıçizgi var. Kullandığınız malzemeyle ne yaptığınız da çok önemli. Söz konusu malzeme bardaksa eğer, o nesne ile su da içebilirsiniz, alkol de alabilirsiniz… İslami kaygısı olan müziğin Grup Yorum’u denirse yanlış olmayacaktır Grup Genç için… Kimi zaman Türkü, kimi zaman marş, kimi zaman şarkı melodileriyle bu kaygıları dillendiren grup, 1993 yılından bugüne sanatsal faaliyetini sürdürüyor. Son albümlerini 8 yıl aradan sonra önümüzdeki günlerde çıkaracak olan Grup Genç, bu defa Irak, Filistin’deki işgallere gönderme yapıyor. Grup üyeleri İzzet Okumuş, Murat Polat ve Mahir Arslan’la konuştuk

90’lı yıllardan beri müzik dünyamızda duruşlarıyla dikkat çeken Grup  Genç, sekiz yıl aradan sonra yeni albümleri ile yeniden merhaba demeye hazırlanıyorlar 17. Yılını kutlayan grup üyeleri, kendilerini, 85’li yıllarla başlayan Özgün İslami müzik geleneğinin parçası olarak tarif ediyorlar

İyi atlara binip giden ‘İyi adamların’ ardından söylenen ezgilerle başladı herşey!
Gölgeli güneşlerde göğermeden solan dallara yürüyen cansuyu gibi düştü dilimize yalınkat şarkılar. Yorulmuş soylu atları şaha kaldırmak. Uzaklarda duyulmayan feryatlara karışmak. Yeşeren her umudun renkleriyle kucaklaşmak...Ve Bir adanmışlıkla kutlu bir Söz’ün ve Zaman’ın ardına düşerek, kalpten dile yol almaktır sazlara ses vermek...

Grup Genç, yeni çıkacak albümlerinde böyle anlatıyor çıktığı yolculuğu! Sekiz yıl aradan sonra çalışmalarını yeniden albümle taçlandıran Grup Genç üyelerinden İzzet Okumuş, Mahir Arslan ve  Murat Polat’la, grubun 1993’ten bugüne yolculuğunu  ve müziğini konuştuk.

-          Uzunca bir  aranın ardından yeni bir albümle geri döndünüz. Nerelerdeydiniz? 

İzzet Okumuş   :  Hep buralardaydık aslında konserler vesilesi ile  dinleyicilerimizle hep içiçeydik ama tabiki uzun süredir bir albüm çalışması yapmamış olmamız bir boşluk meydana getirdi.İnşallah yeni albümle bu boşluğu doldururuz.       

-        İki albüm arasında geçen sekiz yıl, oldukça uzun bir süre… 

Murat Polat: Repertuarın olgunlaşmasını bekledik. Eserlerimiz kalıcı olsun, gerçekten sanat kaygısı taşısın istiyoruz. Baştan savma sözler yerine daha anlamlı işlere imza atmak istedik. Öte yandan çalıştığımız yapımcı firmayla yaşadığımız bazı sorunlar da buna eklenince süre biraz daha uzadı. Ancak sorunları aştık ve sonunda herşeyi ile bize ait bir albüm ortaya çıktı.

-          Grup Genç, uzun soluklu bir müzik grubu olduğunu hissettiriyor. Birlikteliğin sırrı ne? 

Mahir Aslan: Kalplerimiz, kaygılarımız birbirine benziyor. Birbirimizi tamamlıyoruz. Çıkar ilişkisi ya da şöhret kaygısı taşımıyoruz.

Soldan Sağa: Murat Polat (solist-bağlama), İsmail Ergenler,(gitar), 
İzzet Okumuş (solist), Mahir Arslan (solist)

-          Grup Genç nasıl ortaya çıktı. Biraz da ilk günlerinizden bahsedelim?

İzzet Okumuş   :  90’lı yıllarda çeşitli aktivitelerde marş söyleyerek başladık. Önceleri türkçe sözlere  genelde İran ve Mısır kaynaklı besteler uyarlanır ve bu eserler müzkal alt yapı olmadan yada en fazla ritm eşliğinde seslendirilirdi.Arşivimizin tarihinde ele ilk gelen’Şehadet Vakti’ albümü zamanıyla şarkılara birlikte ses verdiğimiz sanatçı dostlarımız Abdullah Taşkıran ve Nizamettin Türeyenci’nin bireysel gayretleri ile vücuda gelmiş şehadet ezgilerinden oluşan bir albümdür. Kendilerine selam ediyoruz .Bu albüm, sonradan Grup Genç etiketini alan,çoğunlukla uyarlama bestelerden oluşan, nisbeten özgün bestelerinde yer aldığı hoş bir başlangıç arşivi oldu.Enstrüman karşıtı negatif hassasiyet münasebetiyle müzikal alt yapı bakımından oldukça sade tutulan bir albümdü.Grup Genç  etiketiyle çıkan ‘Kan Toprağa Düşünce’tema olarak yine şehadet ezgilerinin ağırlıkla yer aldığı büyük oranda özgün bestelerden oluşan ‘Şehadet Vakti’albümüne oranla çoklu bir müzikal altyapıya sahip bir eser olarak bu arşivdeki yerini aldı. Enstrüman konusundaki önyargının kırılmasından sonraki dönemde  oluşan  ‘Yüreklere Yürüdük’, ‘Sevdaları Yaşamak’hem tema hem teknik zenginlik açısından bir ileri düzeyi işaretlediğimiz eserler oldular.   ‘Yarının Adı Umut’ özel parantezde titizlendiğimiz soundumuzu şekillendiren içerik,beste formu ve tema itibariyle ayrı bir yere koyabileceğimiz özenli bir çalışma oldu.Marş söylemekle koyulduğumuz bu yolda uzun soluklu olma duası bizi yeni arayışların eşiğine getirdi. Coşku evreninde Aidiyete,Sorumluluğa ve Estetiğe ait  değerlerin izinde kalarak şarkıların ikliminde dile gelmeyi bekleyen her ne varsa sözün namusuna sadakat gayreti ile ezgilere karışarak bu izlekte tam 17 yılı  geride bıraktık.Umuyoruz ki arşivimize dahil olacak yeni albüm şarkılarımıza eşlik eden dostlarımızla birlikte yeni ufukları adımlama vesilesi olur.

-          Bazı çevrelerde yaptığınız müzik türü ile ilgili olarak “köksüz müzik” eleştirisi yapılıyordu.

İzzet Okumuş : 85’li yıllarda asr-ı saadeti konu alan bant tiyatrolarıyla başladı bu gelenek  piyeslerin aralarında herhangi bir altyapı olmadan  genelde ritm üzerine okunan çoğunlukla marş formunda yorumlanan eserler vardı. Adı için Yaşamak, Doğ Ey Güneş ve benzeri çalışmalar ilk çoklu müzikal altyapıya sahip özgün eserler oldu.  O eserlerdeki frekans kesinlikle atmosferi ve bıraktığı izle bir boşluğu dolduruyordu.. İşte o duyumu devam ettirmenin gayreti ile yola koyulduk. Süreçte ortaya çıkan eserlerin beslendiği anlam evreni elbetteki köklülük tartışmasına konu olmayacak kadar derindi.Beste formları ve müzikal altyapıdaki farklı denemeler içerik ile paralel olduğu sürece eleştiriye konu olsada devam etmeli

-          Yeşil pop, ezgi, özgün müzik… Zamana ve algıya bağlı bir çok isimlendirme yapıldı. Siz bu müzik türüne ne diyorsunuz? 

Murat Polat: Aslında yaptığımız müzik en başında sanattır. İçinde nota ve söz olan bir eserden bahsediyoruz. Farklı bir dille söyleme çabasıdır. Özgün bir iştir dersek yanlış olmaz. Biz, kendi içinde kaygısı olan şarkılar söylüyoruz. İlla bir isim verilecekse bunun adı özgün müziktir. Çünkü farklı alanlardan sentezlere sahip bir formu var. Batı armonisi de kullanıyoruz. Bir kısmımız türkü dinleyerek büyüdük, ilahi dinledik, sanat müziği dinledik. Bunların hepsinin etkisi var. Dolayısıyla özgün müzik yapıyor ve söylüyoruz diyebilirim. 

İzzet Okumuş  :  Bir şairin kalemini eline alıp söze dokunduğu andaki ciddiyeti neyse, bir müfessirin bir ayeti tefsir ederken ki ciddiyeti, edebi neyse, bizim de sanatla, şarkı söylemekle ilişkimiz bu ahval ve şeraitte olmalıdır.Şarkıları söylemekten şarkılarla dile gelen güzellikleri devşirmek sanatla içiçe olmamıza mazerettir diye düşünüyorum. Yaptığımız müzik tarzı ile ilgili olarak şunu ifade etmek isterim  söylediğiniz eser içerik olarak yukarıda ifade ettiğimiz ölçülere uygunsa ve kullandığınız müzikal form içeriği buharlaştırmıyorsa o eser artık kendi çapında olgunlaşmıştır.Tarz  dediğimiz isimlendirme daha çok tasnife dönük bir nitelemedir yoksa bir değer atfetme derecelendirme çabası değildir, olmamalıdır da

-          Grup Genç, uzun soluklu bir müzik grubu olduğunu hissettiriyor. Birlikteliğin sırrı ne? 

Mahir Aslan: Kalplerimiz, kaygılarımız birbirine benziyor. Birbirimizi tamamlıyoruz. Çıkar ilişkisi ya da şöhret kaygısı taşımıyoruz.

-           Son zamanlardaki açılım ve demokratikleşme çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

 İzzet Okumuş    :  Reel politiğe girmeden şuradan başlarsak fazla mı iddialı bir girizgah olur Gün gibi ortada ki zamanlar boyunca hayata dair alanların bir çoğunda eşyanın fıtratına yönelik tecavüzler fesada sebep oldu olmaya da devam ediyor hak ve hukuk kavramları tabiatları gereği keyfileştirildikleri vakit eşyaya dair bütün bir algıyıda deforme ederlerki buna fesad denir.işte yıllarca bilgeliği işaretleyip ona göre kendini hizalamayan ve toplumu idare etmek denilince aklı desisecilikten başka bir kerteye çıkamayan yönetici elitin  dış güçlerle iş tutarak memleketi ne hallere düşürdüğü çok yazıldı söylendi, izahtan vareste olan bu meseleler bir kenara bu memlekette bu memleketle yaşayan insanlar olarak vicdana akl-ı selime adalete merhamete dönük bütün çabaların ehemmiyetinin farkında olmaya gayret ettiğimizi paylaşmak isteriz doğrusu…

-          Teşekkür ediyoruz.

İzzet Okumuş    : Bizlerde bu paylaşımı sağladığınız için sizlere teşekkür ediyor, bütün bir Alem-i İslam’a dirlik ve birlik içinde ramazanlar nasip etmesi için Rabbimize has niyazda bulunuyoruz.

19 YIL 6 ALBÜM

Grup Genç bugüne kadar Şehadet Vakti (1993),  Kan Toprağa Düşünce  (1995), Yüreklere Yürüdük (1997),  Sevdaları Yaşamak (2000), Yarının Adı Umut (2002) adlı albümleri çıkardı. Kara Zulüm, Şehitler Ölmez, Kan Toprağa Düşünce,Kızıl Lale, Bilal, Özgürlük Türküsü, Örtü Uğruna,Sabır Düştü, Acı,Güneşi Tutamadım, grubun en bilinen eserleri arasında yer alıyor. Sözü Var  adlı yeni albüm ise 2012'de sevenleriyle buluştu.

RÖPORTAJ FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

KİM KİMDİR?İzzet Okumuş: 1974 Bayburt doğumlu. Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. 1994’te Grup Genç’e katıldı. Grubun solistliğini yapan İzzet Okumuş, albümlerin bir çoğuna da söz ve besteleriyle katkı sağlıyor.Mahir Aslan: 1972 İstanbul doğumlu. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu. 1994 yılından bugüne Grup Genç ‘te solist ve vokalist olarak bulunmasının yanı sıra grubun menejerliğinide yürütüyor.Murat Polat: 1976 İstanbul doğumlu. İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuarı mezunu. Yüksek lisans eğitimini Yeditepe Üniversitesi’nde müzik alanında yaptı. 1994 yılından bugüne grupla yolculuğunu sürdüren Polat solo ve vokal desteğinin yanında gruba bağlamasıyla  da güç katıyor.

RÖPORTAJI SESLİ DİNLEYİN

Listen Music - Audio Hosting - Grup Genç Röportajı - San... 

Söyleşi: Orhan TURAN
Yer: Rumeli Hisarüstü
Tarih: Temmuz 2010