28 Şubat Dizi (6): 28 Şubat'a götüren gazete manşetleri (Son) - Orhan Turan

Gazeteci Orhan Turan'ın kişisel sitesi

Cumartesi, Şubat 28, 2015

28 Şubat Dizi (6): 28 Şubat'a götüren gazete manşetleri (Son)

REFAH-YOL hükümetinin gayri hukuki olarak düşmesine neden olan 28 Şubat darbesi kuşkusuz medya desteğini de arkasına almıştı. Refah Partisi'nin sandıktan çıktığı 1995 seçimlerinden itibaren medyada başlayan "kara propaganda" MGK kararlarının imzalandığı 28 Şubat 1997'ye kadar aralıksız sürdü.

Nereden nereye

 Orhan TURAN - Bir zamanlar ‘apoletlerle’ haber yazanlar, şimdi günah çıkartıyor. Karargâh medyası gibi çalışan Hürriyet’in patronu Aydın Doğan, 28 Şubat sürecinde gazetesinin rolü hiç yokmuş gibi, tüm suçu sivillere atarken cuntaya hizmet eden manşetleri de, ‘o günlerde hepimiz haber peşinde koşuyorduk’ sözleriyle izah etmeye çalışıyor.

Gazeteci Yazar Can Ataklı’nın, ‘Refah-Yol’un DYP’li Turizm Bakanı Bahattin Yücel’in istifasının perde arkasında şantaj vardı’  açıklaması, 28 Şubat’ın önemli aktörlerinin rengini değiştirdi.

Millet iradesini hiçe sayarak, o süreçte asker ağzıyla manşet atanlar, şu günlerde yaptıklarını ‘habercilik’ kılıfıyla izah etmeye çalışıyor. O dönemin en öneli aktörlerinden biri olarak Hürriyet Gazetesi’nin patronluğunu yapan Aydın Doğan ve şürekâsı, son günlerde yaptıkları açıklamalarla, adeta kendilerini inkâr ediyor.

O MANŞETLERİ KİM ATTI

11 Haziran 1997'deki asker yargıya brifinglerle toplu suç duyurusunda bulunduğu günün ertesi, ‘apoletli haberi’ demokrasiye tercih edenler, attıkları manşetlerle adeta karargahın ağzı oldu.  Aydın Doğan’ın Hürriyet’i ertesi sabah, “Gerekirse silâh bile kullanırız” manşetiyle çıkarken, diğer gazetesi Milliyet, “Ordudan son uyarı” başlığını kullandı. Doğan’ın ‘liberal sesi’  Radikal bile ‘Gerekirse silâhla’ başlığını atmaktan çekinmedi.  Hürriyet’teki ‘Silahlı’ manşetin menşeinde ise Hürriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve yazarı Emin Çölaşan vardı. Özkök, katıldığı televizyon programında manşetin hikâyesini anlatmış ve Çölaşan’ın Çevik Bir’le diyaloğuna yer vermişti.

BİRBİRLERİNE DÜŞTÜLER

Polemiğe dönen tartışmada önce Özkök, Çölaşan’a yüklendi. Mehmed Ali Birand’ın hazırladığı 28 Şubat belgeselinde konuşan Özkök, Çölaşan’ın Çevik Bir'e, "Siz onu bırakın... darbe yapacak mısınız, yapmayacak mısınız?" diye sorduğunu, Bir’in de Çölaşan'a "Ne diyorsunuz Emin Bey siz!" cevabını verdiğini söyledi. Sözcü Gazetesi’ndeki köşesinden Özkök’ü yalanlayan Çölaşan, eski genel yayın yönetmenini ise şu satırlarla anlattı: “Geçmişte birlikte çalıştığımız dönemlerde, özellikle AKP iktidarı döneminde tir tir titrer, patronunun ve kendisinin çıkarlarına zarar gelmesin diye yazılarımı sansür eder, tepki gösterince özür diler, ağlaşır, bir daha yapmayacağına dair torunlarının üzerine yeminler ederdi!

PİJAMAYLA KARŞILAMA: Sadece başlıklar değil, medyadaki karteliyle adeta yasama yürütme ve yargının da üzerinde olan Doğan, dönemin Başbakanı Mesut Yılmaz’ı pijamalarıyla karşılamaktan çekinmemişti. 1997'nin Haziran'ında dönemin ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz’ı evinde kabul eden Doğan spor kıyafetlerle Başbakan’ı ağırlamaktan kaçınmamıştı.

BAŞBAKAN KORUYAN YAYIN YÖNETMENİ

28 Şubat sürecine manşetleriyle destek veren dönemin Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün Refahyol'un yerine kurulan Anasol-D Hükümeti’nin Başbakanı Mesut Yılmaz için "Onu ben koruyorum" dediği ses kaydı, ‘apoletli medya’nın siyasetteki etkisini gözler önüne sermişti. ‘Devlet Bakanı ile yapılan ‘Ulan’lı 1998 tarihli görüşmede Özkök, Aydın Doğan'ın karton fabrikasına devlet teşviği istemişti. Başbakan’ı kendisinin koruduğunu söyleyen Özkök,  o görüşmede Taner’e, Başbakan’ı kasdederek, “Ulan yine ben koruyorum, hâlâ da ben koruyorum” demişti.

DOĞAN’DAN VEKİLE: ‘SENİ YASSIADAYA SÜRERİM’

Anap eski Milletvekili Sebgetullah Seydaoğlu'nun iddiaları akıllara kazanınan notlar arasında yerini aldı. Bir televizyon programında konuşan Saydaoğlu, Aydın Doğan'la ilgili olarak "Aydın Doğan beni zamanında uyardı. Ya askerden tarafa ol ya da seni 15 tane gazetemle vururuz. Cuntaya karşı gelirsen bu tarzın ve yaklaşımınla seni yassıadaya göndeririz" demişti.

BUGÜN NE SÖYLÜYOR

Gazeteci Yazar Can Ataklı'nın Refah-Yol koalisyonunda Turizm Bakanı olan Bahattin Yücel’in istifasıyla ilgili, “Yücel, Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök ve Sabah Gazetesi yazarı Zafer Mutlu’nun şantajıyla istifaya zorlandı” iddiası sonrası televizyon programına telefonla katılan Doğan, bir yandan iddiayı yalanlarken, dğer taraftan da açıklamalarıyla şaşırttı. 28 Şubat sürecinde Cunta ağzıyla yayın yapmaktan çekinmeyen Aydın Doğan, 28 Şubat sürecinde suçu sivillere atarak  ‘28 Şubat'ta siviller görevini yapmamış” derken, o günlerde gazetelerinde atılan manşetleri de ‘habercilik’ diye tarif etti. Doğan adeta ‘nereden nereye’ dedirtti.

BASIN HABER PEŞİNDE KOŞMUŞ

“28 Şubat'ta siviller görevini yapmamış” diyen Doğan, “Basın da haber peşinde koşmuş, bazen de hatalar yapmış” dedi. Sincan'da tankları yürütenlerin hala görevde olduğunu hatırlatan Aydın Doğan, “Sincan’da tankları yürütenler görevden alındı mı ki biz suçlanıyoruz.  Bana kalırsa Ataklı Kahraman olmak istiyor ama aslında mesleğe zarar veriyor. Beyaz kağıt gibiyiz ama bize çok laf atıyorlar. Çünkü en kolayı medyayı suçlamak… Kim kartel kurdu da başkalarını kovdurmak öldürmek için çalıştı" dedi.

Mutlu ‘öyle bir şeyi’ hatırlayamadı

İddialara cevap veren Zafer Mutlu ise ‘şantaj’ iddiasını kesin bir dille yalanlamak yerine ‘tam olarak ne olduğunu hatırlamıyorum’ cevabını verdi. Mutlu, “Ben böyle bir şey hatırlamıyorum, böyle bir şey de olmadı. Aradan 15 yıl geçmiş Can karıştırıyor da olabilir" dedi.

Özkök köşesinden yazdı:‘Yücel doğrularsa istifa ederim’
Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Ertuğrul Özkök bugünkü yazısını Aydın Doğan’a ithafen yazdı. Yazısında,”Benim elimde eski Turizm Bakanı Bahattin Yücel'le ilgili bir yolsuzluk dosyası yoktu. Olsaydı derhal yayınlardım. Bahattin Yücel'e böyle bir şeyi söylemedim. Zafer Mutlu ile aramda böyle bir konuşma geçmedi. Ama Bahattin Yücel "Evet Ertuğrul Özkök bana böyle bir şey söyledi" derse, bu istifa mektubumu o an yürürlüğe koyunuz” diyerek açık tarihli bir istifa dilekçesi sundu.

Bahattin Yücel’den iki farklı açıklama

Dönemin Turizm Bakanı Bahattin Yücel, şantajla istifa edip etmediğine ilşikin iddiaları daha önce katıldığı Siyaset Masası programında anlatmış, o dönemde Sabah Gazetesi’nde çalışan Can Ataklı’nın kendisine gelerek arazi tahsislerinde yolsuzluk yaptığına dair rakip basın kuruluşunun elinde belgeler olduğunu söylediğini belirterek, eğer istifa etmezse söz konusu basın kuruluşunun kendisiyle ilgili yayın yapacağını söylediğini vurgulamıştı. İddia ile ilgili Yeni Şafak’a konuşan Yücel, son açıkalamsında ise  “Yayını izledim, böyle bir şey kesinlikle söz konusu olmamıştır. Ne bahsi geçen isim Ertuğrul Özkök’ün nede onun şahsında Hürriyet Gazetesi’nden herhangi bir kişinin beni ‘yolsuzluk suçlamasıyla’ tehdit etmesi gibi bir durum söz konusu bile olmamıştır. İstifa sebebim tamamıyla farklı bir sebeple gerçekleşti. Bunu da söyledim. Can Ataklı’nın neden böyle bir açıklama yaptığını açıkçası bilemiyorum. Bu konu hakkında da daha fazla konuşmak istemiyorum” dedi.

HÜRRİYET İSTİFAYI TAM SAYFA GÖRMÜŞTÜ

Refah-Yol’da Turizm Bakanı Bahattin Yücel’in istifası ilk olarak Hürriyet Gazetesi’nin manşetinden verildi.  Yücel 13 Haziran 1997’de istifasını Tansu Çiller’e sunarken, istifa haberi 14 Haziran tarihli Hürriyet’te tam sayfa manşet olarak duyuruldu. Bakan Yücel’in kendi imzasını taşıyan ‘İstifa Mektubu’nu da yayınlayan Hürriyet, ‘DYP’li Bakan’ın şok sözleri’ ifadelerine yer verdi.

ERTUĞRUL ÖZKÖK O İSTİFAYI YAZMIŞTI

Ataklı tarafından Bakan Yücel’e ‘şantaj’ yaptığı söyleyen Hürriyet’in o dönemdeki Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün de konuyu yaşanan istifaya ayırdığı dikkat çekiyor.
28 Şubat Kronoloji - 1 Mart 2012 Yeni Şafak Sayfa 14 - Orhan Turan
28 Şubat Kronoloji - 3 Mart 2012 Yeni Şafak Sayfa 14 - Orhan Turan
28 Şubat Kronoloji - 2 Mart 2012 Yeni Şafak Sayfa 14 - Orhan Turan


28 ŞUBAT YAZI DİZİSİ (SON)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.