Tarihte, Babil Kulesi'nin inşası, insanlık tarihinin en büyük ve en iddialı projelerinden biri olarak anlatılır. Tanrı katına çıkmak için yükseltilen kule, insan kibrinin ve hırsının da simgesi olarak görülür.
Babil Kulesi’ni inşa ederken, insanlar gücün zirvesine ulaşmayı hayal ettiler, ancak sonunda o yüksek kule yıkıldı. Bugün, İstanbul’un “Babil Kulesi”nin temelleri de benzer bir şekilde sarsılmış durumda. İhale yolsuzlukları, terör bağlantıları ve büyük skandallar, İstanbul Belediyesi’nin ve yöneticilerinin sarsılan imajını simgeliyor.
Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanlığı yolunda yükselmek için
kurduğu ağda kibir ve hırsı ön planda tutarken, bu hırs onu ve
çevresindekileri, tıpkı Babil Kulesi gibi, dev bir yolsuzluk ve rüşvet çarkına
sürükledi. İnşa ettiği kule, içindeki çatlaklarla birlikte çöküşe doğru
ilerledi.
Bir liderin hırsı, bazen o kadar büyür ki, sonunda sadece kendini değil, çevresindekileri de beraberinde yıkabilir…
Ve işte, bu çöküşün perde arkasında neler oldu? Şimdi, detaylıca inceleyelim."
![]() |
İstanbul’un Babil Kulesi Nasıl Çöktü |
Saat 06.15
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Terör” ve “ihaleye yolsuzluğu” ile bağlantılı iki soruşturma dosyası kapsamında dev bir operasyon başladı.
Terör soruşturmasında İmamoğlu'nun dahil 7 kişi hakkında
gözaltı kararı verildi. 4’ü gözaltına alındı, 3 kişi firarda.
İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem Şahan, Reform Enstitüsü başkanı Mehmet Ali Çalışkan…
Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru Özdemir, PKK terör örgütünün legal yöneticilerinden, HDP’nin Propaganda’dan Sorumlu Eş Genel Başkanı Yardımcısı, DEM Parti’nin araştırma sorumlusu Azad Barış ve Barış’ın şirket çalışanı Hunav Altun ise firari durumda…
Gelelim diğer soruşturmaya…
Yani İhale yolsuzluğu suçlamaları…
"Suç örgütü yöneticisi olmak", "suç örgütüne üye olmak", "irtikap", "rüşvet", "nitelikli dolandırıcılık", "kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek" ve "ihaleye fesat karıştırmak"
Bu soruşturmada da yine İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında gözaltı kararı verilmişti. Sadece o değil, A takımında bulunan bek çok isim de suçlamalar sonrası tutuklanarak cezaevine konuldu.
Danışmanı Murat Ongun, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, İBB Genel Sekter Yardımcısı Mahir Polat, İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız, İmamoğlu İnşaat Genel Müdürü Tuncay Yılmaz tutuklanan 26 şüpheli arasında yer aldı.
Gökçe, Otto Akıllı Şehircilik İstihdam ve Teknoloji Sistemleri şirketinin sahibi Süleyman Atik… İlbak Holding Yöneticisi Ali İlbak, İlbak Holding Yöneticisi Yusuf İlbak, CHP lideri Özer’in “yukarıdan telefon geldi serbest bıraktılar dedi İş adamı Serdar Haydanlı tutuklanan isismler arasında yer aldı…
Peki ne ile suçlanıyor?
2 dosya var demiştik…
Önce terör dosyasına bakalım…
İmamoğlu diğer dosya kapsamında tutuklu olduğundan, bu dosyada tutuksuz yargılanacak.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 19 Mart’ta yaptığı açıklama ve bu açıklamada işaret edilen olayların detaylarına dair iddialara göre durum şu…
CUMA kod adlı PKK elebaşı Cemil BAYIK ve HÜSEYİN AVAREŞ kod
adlı Mustafa KARASU…
2019’da yapılan yerel seçimlerde izlenecek yol haritasını örgüte yakın medya
aracılığıyla verdi.
Bu mesajda İmamoğlu'nun, “Kent Uzlaşısı” temelinde örgütün siyasal çatı yapılanması Halkların Demokratik Kongresi (HDK) yapılanmasıyla ittifak yaptığı duyuruldu.
Bu arada başsavcılık Emniyet Genel Müdürlüğü Terörle Mücadele Daire Başkanlığı’nın raporlarına göre, HDK yapılanmasının örgütün TBMM'ye alternatif meclis niteliğindeki uzantısı olduğunu İstanbul’un yanı sıra diğer şehirlerde de operasyonların sürdüğünü hatırlatılarak, 31 Mart 2024’te yapılan yerel seçimden yalnızca birkaç gün önce HDK’ya bağlı isimlerden bazılarının CHP'ye üye kaydı yapıldığı açıklandı.
Ataşehir ve Kartal Belediye Başkan Yardımcıları ile 8 İBB meclis üyesi olmak üzere toplam 10 isim bu şekilde HDK’dan CHP’ye geçirilmişti.
Hatırlanacağı gibi bu 10 isim daha önce düzenlenen
operasyonlarda tutuklanmıştı. Yine bu isimler dışında 8 belediye meclis üyesi de
daha önce örgüt irtibatları nedeniyle tutuklanmıştı.
Savcılığın açıklamasına göre listede adı geçenlere yönelik soruşturma işlemleri ise halen devam ediyor.
Savcılığın terör soruşturmasına dair yaptığı gözaltı kararındaki tespitlere göre bu organizasyonu İMAMOĞLU, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir POLAT, Şişli Belediye Başkanı Resul Ekrem ŞAHAN, Reform Enstitüsü başkanı Mehmet Ali ÇALIŞKAN, PKK/KCK’nın ideolojik yapılanmasında faaliyet gösteren Azad Barış, örgüte eleman temin ettiği belirlenen Barış’ın çalışanı Hunav Altun, Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru ÖZDEMİR birlikte yürüttü. "Kent Uzlaşısını" birlikte şekillendirdiler.
Bu birliktelikle örgüte müzahir isimler ve sempatizanlar İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesine yerleştirildi.
Sreçte Kilit isim Azad Barış oldu... Kandil’in verdiği
isimleri “Kent Uzlaşısı adıyla İmamoğlu’na taşıyan isim…
HDP Genel Başka yardımcısı… Ezidi kökenli… Ayrılıkçı Kürt
yapılanmasının ideolojik kodlarını ören bir düşünce kuruluşu olan SPECTRUM
HOUSE adlı kuruluşun sahibi yöneticisi… Savcılığın tespitlerine göre PKK
bağlantılı 312 kişi ile irtibatlı….
Azad, HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla PKK’ya
yakın Mezopotamya Ajansına verdiği röportajda, “31 Mart'ta iktidarın
"yenilmez mottosunu" yerle bir ettiklerini belirtip, "İstanbul’u
kazanırsak Türkiye’yi kazanacağız" diyerek, seçmenlerine "İmamoğlu'na
oy verin" çağrısı yaptı.
Bu süreçte de HTS kayıtlarına göre 3 ay içerisinde İmamoğlu ile 171 kez görüştü. Kimlerin meclis üyeliğine seçileceğine, hangi pozisyonlara yerleştirileceğine karar verdiler.
Biraz başa saralım...
İddiaya göre 8 Aralık 2023...
İmamaoğlu'nun en yakın adamlarından biri olan 2014-2019 arasında Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde belediyede Teknik Koordinasyon ve Projeler Birimi Koordinatörü olan sonra da Şişli Belediye Başkanlığı yapan Resul Ekrem ŞAHAN… Kendisi bu soruşturmada gözaltında olan isimlerden…
İddiaya göre İstanbul Barbaros Bulvarı'nda bir otelde Azad Barış'la görüştü. Bu gizli görüşmede İmamoğlu'nun İBB adaylığı'na destek için pazarlık yapıldı.
Şahan, Azad'a 20 milyon değerinde Bitcoin verdi.
Bitcoin'ler PKK'nın belirlediği bir cripto cüzdana gönderildi. Azad, bu para
transferi sonrası HDP'nin İmamloğlu'na her türlü desteğin açılmasını sağladı. Ancak
para transferinden HDP’nin haberi olmadı.
6 Şubat'ta PKK'nın Avrupa yapılanması, HDP/DEM'li Selahattin Demirtaş'ın eşi Başak Demirtaş'ın adaylıktan çekilmesine karar verdi. Ancak DEM Parti içindeki bazı isimler ekstra maddi ve siyasi taleplerde bulununca kriz patlak verdi. Ama İmamoğlu mecburdu... Çünkü oyların bölünmesini istemiyordu. Aksi halde kazanması imkânsızdı.
15 Şubat 2024...
Pazarlığa Esenyurt dahil oldu. Azad Barış ve Resul Emrah Şahan yine yüz yüze görüştü. Görüşmede Azad Barış "Önderlik Ahmet Özer konusunda net" diye belirterek Esenyurt'a, halen terörden tutuklu olan Ahmet Özer'in getirilmesi konusunda anlaştı.
Ancak yeni talepler devam etti. Daha önce gönderilen 20 milyon dolarlık Bitcoin'inin üzerine bir de 80 milyon dolar daha talep edildi. Üzerine bir de İBB'de genel sekreter yardımcılığı istendi. Çok sinirlendi, ateş püskürdü ama İmamoğlu bunları da kabul etti.
Adı geçenler tutuklandı…
Ancak kilit isim olarak adı geçen Azad Barış ve onun çalışan Hunav Altun, bu görüşmeleri organize eden Şişli Belediye Başkan Yardımcısı Ebru ÖZDEMİR halen firari…
İddialara ilişkin 23 Mart’ta emniyette ifade veren İmamoğlu’na, firari Azad Barış sorusu soruldu. “Azad Barış’la bir ilişkiniz var mı sorusuna, “bu ismi tanımadığını ve herhangi bir ilişkisinin olmadığı” cevabını veren İmamoğlu, ilerleyen saatlerde “Kent Uzlaşısı hakkında bilgi veriniz” şeklinde sorulan soruya verdiği yanıtta ise Barış’la DEM Parti ile seçim sürecinde yürütülen tüm görüşmelerde bulunduğunu belirtti.
Barış’la yapılan 171 görüşme sorulduğunda ise “Bahsi geçen bir kısım adreslerde aynı anda birçok siyasi toplantıları yapmış olduğumuz için ben başka katılımcılarla adresin başka bir bölümünde toplantı halinde olabilirim" yanıtını verdi.
Ve Şahan… kendisine gösterilen HTS dökümlerinde ortaya
çıkan Azad Barış'la gerçekleştirdiği 17 irtibata ilişkin de cevap vermedi.
Şahan ifadesinin devamında, "Azad Barış 2019'da HDP partisi resmi görevlisi iken İBB de yaptığı resmi görüşmelerde tanıştım. Sonrasında Azat'ın eşiyle akraba olduğumuz (kan bağı değil) eşinin teyzesi benim Ankara da okumama çok fayda sunan benim için çok değerli bir öğretmendir. O ilişkiyle yeniden tanıştık" diye konuştu.
Gelelim diğer dosyaya…
İhale Yolsuzluğu ve Suç Örgütü Soruşturması:
Bu soruşturma, İhale fesadı, rüşvet ve örgütlü suçlar ile ilgili…
Onlardan biri…
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gizli kasası olarak
bilinen Ertan Yıldız…
Soruşturma dosyasına göre, İBB Meclisi İştirakler ve Bağlı Kuruluşlar Komisyonu Başkanı Ertan Yıldız ile İmamoğlu’yla ortaklığı bulunduğu iddia edilen Mehmet Türk’ün “paravan şirketi” Otto Akıllı Şehircilik İstihdam ve Teknoloji Sistemleri şirketinin sahibi Süleyman Atik, Capacity AVM sahibine "Bize 5 milyon Euro ver aksi takdirde "depreme dayanıksız" kararı çıkarırız" diyerek tehdit etti.
AVM 5 milyon Eoro’yu vermeyince Capacity AVM'ye 197
milyon TL ceza kesildi. Cezanın gerekçesi olarak, alışveriş merkezinin
"depreme dayanıksız" olduğu ileri sürüldü. Ancak AVM sahipleri, bu
karara karşı idari dava açarak bağımsız kurumlardan depreme dayanıklılık raporu
aldı. Mahkemeye sunulan teknik raporda, AVM binasının depreme dayanıklı olduğu
bilimsel verilerle kanıtlandı.
Soruşturma kapsamında Atik ilk gün ygözaltına alınırken, operasyonun başlamasıyla kullandığı cep telefonunu eşinin çantasında bırakarak firar eden Yıldız, 22 Mart’ta saklandığı yerde yakalanarak gözaltına alınmıştı.
İstanbulluların verilerinin yasadışı şekilde ele
geçirildiğine dair iddialar.
Buna göre gözaltındaki şüpheliler Murat Ongun ve Serdal
Taşkın arasındaki İstanbulluların kişisel verilerinin ele geçirildiğine ilişkin
konuşma kayıtları girdi.
İBB Başkan Danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu
Başkanı Murat Ongun ve Kültür A.Ş. Eski Genel Müdürü Serdal Taşkın arasındaki
konuşmada, Ongun'un sahibi olduğu "Reklam İstanbul" firması
aracılığıyla İstanbul'da yaşayan vatandaşların kişisel verilerinin ele geçirildiği
ifade ediliyor.
Kayıtta şüpheli Taşkın'ın, Ongun'a, "DMP'den (Veri yönetimi platformu), 3, 4 kat belki 5, 6 kat para kazanırsınız. Ama bu çok büyük bir sorun ortaya çıkardı. Bizim bütün İstanbul'u gördüğümüz ortaya çıkar, göreceğimiz. Bizim için çok büyük bir sorun." dediği duyuluyor.
Bu arada Ongun’un sahibi olduğunu "Reklam İstanbul" firması… 2022-2024 arasında 70'ten fazla ihale aldı. Nereden? Yine kendisinin başında olduğu İBB iştiraki Medya A.Ş'den…
Yine soruşturma dosyasında adı geçen isimlerden bir
diğeri…
Halen firari olan ve Emrah Bağdatlı… Murat Ongun'un kara
kutusu olarak biliniyor.
Yapımcı, yapım şirketi sahibi. Basın sektöründe çalışmış, kameraman olarak ATV’de görev yapmış birisi olan Bağdatlı, “Şimdi Yapım” ve “Değişik Hikâyeler İçerik Tasarım Prodüksiyon” isimli şirketleri üzerinden İBB’den çeşitli ihaleler aldığı iddia ediliyor. Şirketin ortağı olarak görünen Seda Hoşel Kiraz da gözaltına alınan isimlerden. Diğer taraftan hisselerini devrettiği iddia edilen ve akrabası olduğu değerlendirilen Özge Bağdatlı da gözaltı listesindeki bir diğer isim.
4 Mart'ta İBB iştiraklerinden Medya A.Ş.'ye operasyon düzenlenmiş, bazı çalışanların bilgisayarlarına el konulmuştu. Emrah Bağdatlı'nın bu operasyondan sadece bir gün sonra, İpsala'dan yurt dışına kaçtığı ve buradan da Amerika'ya gittiği belirlendi.
Bağdatlı'nın, takip edilmemek için telefonunu evde bıraktığı ve bu kaçışın Ongun tarafından da onaylandığı öğrenildi. İddiaya göre, Bağdatlı, kendisine bağlı firmalar aracılığıyla 2022-2024 yılları arasında İBB iştirak şirketleri Medya A.Ş., KİPTAŞ ve Kültür A.Ş. üzerinden 60'tan fazla ihale aldı. Yine iddiaya göre bu ihaleleri yanında çalışan 35 personel üzerine kurduğu paravan şirketlerle ihaleye girdiği, tüm paravan şirketlerin aynı dosyalara fiyat teklif verdiği belirlendi. Üstelik o personeller de İBB bünyesindeki Medya A.Ş. içinde konumlanıyordu. Yani bir anlamda Bağdatlı Ongun’un da kasası gibi faaliyet yürütüyordu. Bağdatlı ve Ongun’un Türkiye Jokey Klübü'nde ‘Crispi’ adını taşıyan ortak yarış atları olduğu iddia ediliyor. Bağdatlı’nın evinde yapılan aramada ise yüklü miktarda para ele geçirilmişti. Evde milyonlarca lira değerinde saat koleksiyonu bulunduğu da olduğu ifade ediliyor.
Ve İmamoğlu….
Yürüyen bu ihale düzeninin yanı sıra şirketi olan İmamoğlu
İnşaat üzerinden haksız kazanç sağladığı iddia ediliyor.
İddiaya göre İmamoğlu bu para akışını İBB müteahhidi
olarak bilinen Nuhoğlu İnşaat’ın da içinde yer aldığı Nuhoğlu Holding’in
yönetim kurulu başkanı Ali Nuhoğlu ile birlikte yürütüyordu.
Ekrem İmamoğlu’nun mal beyanında yer almayan villalarının
arkasında o isim vardı.
Nuhoğlu'nun farklı şirketlerine verilen milyarlık ihaleler MASAK raporlarına yansıdı. İmamoğlu'nun Sarıyer'deki villalarını düşük bedelle Nuhoğlu'na devrettiği, ödemelerin ise belediye ihalelerinden tahsil edildiği raporlara yansıdı.
Evinde gözaltına alınan Nuhoğlu’nun kasasında 40 milyon lira çıktı.
İmamoğlu İnşaat'ın yöneticisi Tuncay Yılmaz da tutuklanan isimlerden...
MASAK, milyarlık villaların sahibi olan şirketin devri için sadece 15 milyon ödendiğini belirledi.
Güllüce şirketi aracılığıyla Nuhoğlu, Boğaz’daki villaları 31 milyon TL’ye aldı, ancak finansman Nuhoğlu İnşaat ve ATZ Enerji'den sağlandı. İmamoğlu İnşaat şirketi, bu villaları sadece 15 milyon lira karşılığında satın aldı. Böylece milyarlık villalar 15 milyona İmamoğlu ailesine geçmiş oldu.
Nuhoğlu'nun ortağı olduğu İSTCON şirketine 2,1 milyar liralık kentsel dönüşüm ihalesi verildi. KİPTAŞ tarafından yapılan ihalenin avansı olarak 199 milyon 500 bin liralık ödeme yapıldı. Paranın bir kısmı da Ali Nuhoğlu'nun diğer şirketi TREND A.Ş’ye gönderildi. Böylelikle villaların parası belediye kasasından çıkmış oldu. Bu şirketler aracılığıyla İBB'den toplamda 253 milyon lira ödeme yapıldı.
Nuhoğlu İnşaat ve Trend İnşaat şirketlerine 2020 yılından itibaren İSKİ ve İSFALT'tan toplam 253 milyon lira ödeme yapıldı. Diğer şirketi Neoray Trend Adi Ortaklığı'ndan ise Trend İnşaat şirketine 310 milyon lira para transfer edildi. Bu paranın kaynağı da 2024 ve 2025 yıllarında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'ndan gönderilen yaklaşık 1 milyar 150 milyon liradan karşılandı.
Tutuklanan Ali Nuhoğlu'nun bir diğer şirketi olan İSTCON'dan, Trend İnşaat Şirketine 2024-2025 yıllarında gelen para ise 345 milyon lira... Bu para da İBB’ye bağlı KİPTAŞ’tan gelen 660 milyon lira içinden alındı. İSTCON'un sahibi ise 25 yaşındaki Ali Nuhoğlu’nun hemşehrisi Furkan Remzi Ceylan…
Belediye ihalelerinden alınan paraların ödendiği şirket isimleri farklı olsa da aynı isim etrafından toplandığı belirlendi.
Nuhoğlu'nun şirketinde elektrikçi olarak çalışan Ceylan'ın, İstcon İnşaat Yatırım Sanayi ve Ticaret AŞ Yönetim Kurulu Başkanı olduğu ve sadece 2024 yılında KİPTAŞ ve İSFALT'tan 3 milyar liralık ihale alarak ve bu parayı Nuhoğlu'nun şirketine aktardığı ortaya çıktı.
Gözaltında verdiği ifadede Nuhoğlu, "ISTCON firmasının bana veya şirketlerime gönderdiği paralar iş ilişkisi ve borç alacak ilişkisi kaynaklıdır. Bu para transferlerinin kazanılan ihalelerle bir ilgisi yoktur" diyerek suçlamaları reddetti. Ama kaynağını açıklayamadı. 40 milyon lira için de “Her zaman nakit bulundururuz” açıklamasını yaptı.
Bazı değerlendirmelere göre İmamaoğlu hakkındaki
yolsuzluk soruşturmalarını çok önceden biliyordu. Bu nedenle normal şartlarda 2028’de
yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylığını açıkladı.
Bununla yetinmedi, aday olduktan sonra bir de sadece kendisinin aday gösterileceği bir “Ön seçim” belirledi. Önce 6 Mart’ta Cumhurbaşkanı adayı oldu. Seçimlere 3 yıl varken, adaylığı ile aynı anda 23 Mart’ta ön seçim yapılacağını duyurdu.
Dünya siyaset tarihinde benzeri olmayacak şekilde 3 yıl öncesinden seçim turnesine başladı. CHP’li Sezgin Tanrıkulu’nun dediği gibi aslında olacaklar önceden biliniyordu.
Bazılarına göre lağım patlamadan hemen önce kendisini parlatacak dahice bir fikir bulmuştu. Böylece düşerken de “Cumhurbaşkanı adayı olduğu için hedef alındığı” algısıyla hasmını da vurabilecekti.
İstanbul'daki bu yolsuzluk ağı, tıpkı Babil Kulesi gibi, yükseldikçe büyüdü ve sonunda yıkılmaya başladı. Her bir kirli sır, daha büyük bir yıkımın habercisiydi aslında.
Babil’in tarihi kulenin yıkılmasıyla sona erdiği gibi, umarız bu süreç de adaletin yerini bulmasıyla son bulacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.