Baş döndüren bir gündem, peşi sıra yaşanan gelişmeler…
Bir yanda PKK’nın fesih kararı, diğer tarafta ABD Başkanı Trump’ın Ortadoğu
turu… Suudiler’den 1 trilyon dolar koparan Trump’ın hemen ardından Suriye’ye
yönelik yaptırımların kaldırıldığını duyurması…
Jeopolitik hattın kaburgaları çatladı desek yeridir… Bunların ne anlama geldiğini en azından bu zaviyeden bakarak anlatalım…
Hepsi
ayrı ayrı dillendirildiğinde farklı başlıklar gibi gelebilir. Ancak yaşanan
jeopolitik sarsıntının aynı fay hattında meydana geldiğini söylersek hata etmiş
olmayız. Birbiriyle bağlantılı. Biri kutup değiştirdiğinde tamamı değişen
tümleşik gelişmelerden söz ediyoruz.
PKK’nın
fesih kararı alarak artık PKK adıyla yürütülen tüm faaliyetlerin
sonlandırıldığını duyurması,
Trump’ın
Ortadoğu ziyaretleri,
Yine
Trump’ın Suriye’de Esad döneminden kalma yaptırımların kaldırıldığını
duyurması…
Ukrayna-Rusya
arasındaki temaslar için İstanbul’da yapılan zirve ve o zirvede ABD ile Suriye
Dışişleri Bakanlarının ilk kez temas kurmaları…
Tüm bunlar bu çerçevede önemli işaretler oldu.
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Türkiye’de yeni Suriye Dışişleri Bakanı Hasan Şeybani ile görüşmes, Trump’ın Suudi Arabistan’da yeni Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile ilk temasını kurması gibi adımlar da sürecin parçaları.
SURİYE YAPTIRIMLARI: BASKI ARACINDAN DİPLOMASİ ARACINA
Amerika'nın Suriye'ye yönelik yaptırımları, yıllardır süren bir baskı aracıydı. Özellikle Esad rejiminin sözde kimyasal silah kullanımı ve insan hakları ihlalleri sonrası uygulanan bu yaptırımlar, sadece rejimi değil, halkı da ciddi biçimde etkiledi. Ekonomi çöktü, altyapı darmadağın oldu, ülkeden kaçışlar hızlandı.
İç savaşın bitiminde HTŞ’nin ülke yönetimini ele geçirmesi sonrası ilk defa yaptırımların kalkması gündeme gelmiş oldu. Donald Trump, Ortadoğu ziyaretleri kapsamında gittiği Suudi Arabistan’da 14 Mayıs’ta Suriye’ye yönelik tüm yaptırımların kaldırıldığını açıkladı. Bu kararı, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’la yaptığı görüşmeler sonrası aldığını da özellikle vurguladı.
Açıklamasında,
“Suriye’ye yeni bir başlangıç şansı vermek istiyoruz. Erdoğan bu konuda
benimle görüştü. Yaptırımlar onların ayağa kalkmasına izin vermiyor. Ne
yapabiliriz, bunu görmek istiyoruz.”
ifadelerine yer verdi.
KARARIN PERDE ARKASI: SUUDİ YATIRIMLARI VE İSRAİL GÜVENLİĞİ
Karar, birkaç çıkarım yapmayı gerekli kılıyor:
Trump’ın
kararı Erdoğan ve Selman’la yapılan görüşme sonrası aldığını belirtmesi,
İran’la
çalışan Esad sonrası, Suudiler’e yakınlaşan Suriye’nin, Suudi Arabistan'dan
ABD'ye yönelik 1 trilyon dolarlık yatırım taahhüdünün karşılığı olarak
ambargodan kurtulmuş olma ihtimali,
Trump
ve Suudi Arabistan arasında imzalanan 142 milyar dolarlık savunma anlaşması,
Diğer taraftan Ankara'nın Suriye'nin yeniden ayağa kalkmasında aktif rol üstlenmesi, Türkiye için büyük bir kazanım anlamına geliyor. Trump da bu sürece Türkiye’yi dâhil ederek, olası bir dengeyi şimdiden kurma niyetinde. Diğer taraftan yeni yönetimin elini sıkarak onu istediği kıvama getiriyor.
PKK’NIN FESİH KARARI: YPG’NİN MEŞRULAŞTIRILMASI MI?
PKK’nın Türkiye’de yürüttüğü silahlı mücadeleye dair aldığı fesih kararı, Bahçeli’nin çağrısı ve Öcalan’ın mektubuyla gelen sürecin sonucu. Ancak örgütün resmî açıklamasında, “PKK adıyla yürütülen çalışmalar sonlandırıldı” ifadesi dikkat çekiyordu. KCK’nın değil, sadece PKK markasının kaldırılması, YPG’nin Suriye’deki varlığının meşrulaştırılmasına da zemin hazırlayabilir.
ABD için bu hamle, Suriye’nin kuzeyindeki yapılanmanın “PKK bağlantılı terör örgütü” değil, Suriye’nin aslî unsuru olarak tanınması anlamına gelebilir. Böylece YPG’yi PKK’yla ilişkilendirmek zorlaşacak, boşa çıkmış olacak.
BÜYÜK RESİM: İSRAİL ODAKLI YENİ ORTADOĞU DÜZENİ
Tüm bu gelişmelerin tek bir amacı var: Daha güçlü ve güvenli bir İsrail.
PKK’nın
çekilmesi,
Suriye
yaptırımlarının kaldırılması,
Suudi
yatırımları,
İbrahim
Anlaşmaları’nın genişletilmesi…
Bunlar yalnızca politik başlıklar değil; aynı senaryonun farklı sahneleri. Perde arkasındaki güçler, anlaşılan o ki İsrail’in güvenliğini garanti altına alan, İran’ı çevreleyen, Suriye’yi kontrol edilebilir tutan ve Türkiye’yi dengeleyen bir harita çiziyor.
TÜRKİYE’NİN ROLÜ VE SONUÇ
Türkiye’nin bu denklemdeki konumu, Suriye’nin yeniden yapılanmasındaki etkisiyle doğrudan bağlantılı. Bugün atılan her adım, bölgedeki nüfuz mücadelesini yeniden şekillendiriyor.
Net olan bir şey var
Ortadoğu'da yerinden oynayan taşlar harekete devam ediyor. Yeni şeklin kimin elinde kalacağı ise henüz belli değil…
Anahtar keşimeler:
PKK feshi, Suriye yaptırımları, Trump Ortadoğu ziyareti,
Ortadoğu yeni düzen, İsrail güvenliği, YPG meşrulaştırma, ABD Suriye
politikası, Türkiye Suriye ilişkileri, Suudi Arabistan yatırım, İbrahim
Anlaşmaları, Ortadoğu analizi, PKK YPG bağlantısı, Trump Erdoğan görüşmesi,
Suriye yeniden yapılanma, ABD İsrail stratejisi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.