Gezi provakasyonu üçüncü yılında - Orhan Turan

Gazeteci Orhan Turan'ın kişisel sitesi

Pazartesi, Mayıs 30, 2016

Gezi provakasyonu üçüncü yılında


Orhan TURAN - Taksim Gezi Parkı'ndaki yayalaştırma projesi için kesilen ağaçları bahane ederek tüm Türkiye'yi yangın yerine çeviren Gezi olaylarının üçüncü yıldönümünde, provakasyonun Türkiye'ye verdiği zarar üçüncü yıldönümünde hala hafızalardaki tazeliğini koruyor. 
Yakılan yıkılan kamu ve özel mülklerin faturası yine devletin kasasına, milletin cebine kesildi. Tek amaçları yüzde 50 oy oranıyla iktidara gelen AK Parti hükümetini devirmek olduğu sonradan anlaşılan ve ülkeyi eski darbe günlerine döndürmeye çalışan bu olayların mimarları şimdilerde yine yeşil üzerinden prim yapmaya çalışıyorlar. Ancak tek farkla millet artık bu çevrelere inanmıyor. 
KIŞKIRTICILAR GÖREVDEYDİ
30 Mayıs 2013'te Taksim Gezi Parkı'ndaki çalışmaları engellemek için orada kazı çalışması yapan iş makinasının önüne geçen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, o günlerin en büyük şovunu yaptı. Şimdilerde orman yakan terör örgütü PKK'ya sırtını dayayan partinin milletvekili Önder, iş makinalarının önüne geçerek sözde ağaç sevdasıyla insanları provoke etti. PKK'nın orman yakmasına, askerleri öldürmesine, köylüleri köyünden etmesine ses çıkarmayan Önder, ağaçlar kesiliyor bahanesiyle yine devletin karşısında darbecilerin yanında yer aldı.
ÇADIR YAKMADA PARALEL PARMAĞI
Gezi Parkı'ndaki eylemci çadırlarının yakılmasıyla başlayan olaylar haftalarca sürdü. Ancak çadırların yakılmasıyla ilgili gerçek daha sonra ortaya çıktı. Çadırların yakılmasında paralel çetenin parmağı vardı. Daha sonraları "polis şiddeti" fotoğrafları verilebilmesi amacıyla da aynı mizanpaj sergilendi. Bir grup paralel polis, biber gazı, birkaç eylemci, birkaç gazeteci ve fotoğraf makineleri eşliğinde yakın mesafeden biber gazı sıkma sahneleri tertipledi.
"MESELE SADECE AĞAÇ DEĞİL"
Darbe heveslisi sanatçılar, akademisyenler de eylemcilere destek verdi. Oyuncu Mehmet Ali Alabora, Gezi olayları esnasında Twitter'dan paylaştığı mesajında "Hâlâ anlamadınız mı, mesele sadece ağaç değil" dedi. Alabora'nın bu mesajı gerçek amacını ortaya koydu. Taksim'de duvarlarda Başbakan Erdoğan'a ve ailesine yönelik ağır küfürler de "eylemciler"in gözünün ne kadar döndüğünün göstergesiydi. Ancak Doğan medyası ısrarla bu küfürlü duvar yazılarını 'espri' diye niteledi. Sokaklardaki vandalları da 'esprili çocuklar' şeklinde gördü. Böylece eylemcilerin motivasyonunu artırmaya, henüz sokağa çıkmayanları sokağa çekmeye yönelik çirkin bir algı operasyonunu devreye soktu.
CNN 24 SAAT CANLI YAYIN YAPTI
ABD'deki olayları büyük bir ustalıkla gizleyen ABD, İngiliz ve Alman medyası da 7 gün 24 saat boyunca Gezi Parkı'ndaydı. 24 saat boyunca Gezi'den canlı yayın yapan CNN bu dönemde büyük tepki topladı.
GEZİ BİR DARBE KALKIŞMASIYDI
İlk başlarda "doğa hassasiyeti" algısıyla öne çıkan olaylar, birkaç gün içinde bambaşka bir yöne evrildi. İstanbul, Ankara ve İzmir'de ve birçok şehirde şaşırtıcı derecede bir organizasyonla olaylar körüklenirken, asıl amaç da çok geçmeden ortaya çıkmıştı: Hükümetin istifası. Yani 13 yıl önce sokakta tanklar yürütülerek yapılan şey, o gün de yine sokakta yapılmak isteniyordu. Hükümet dağıtılamazsa, karşıt görüşlü gruplar birbiriyle çatıştırılıp, çatışmaların tüm ülkeye yayılması sağlanıp, Mısır'da olduğu gibi bir darbe hesabı yapıldığı da iddialar arasında yerini almıştı.
CHP ORADAYDI
O günlerde henüz sırtını nereye yasladığını açık etmeyenlerle birlikte, Cumhuriyet Halk Partisi de oradaydı. Yol çalışması yapan kepçelerin önüne ilk onlar yattı, kameralara onlar şov yaptı. Orada 'Atatürk'ün izindeyiz' diyenler ile Öcalan posterleri taşıyanlar ve Türk bayrağı yakanlar bir araya geldi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.