Fe Eyne Tezhebun!* - Orhan Turan

Gazeteci Orhan Turan'ın kişisel sitesi

Pazar, Haziran 05, 2016

Fe Eyne Tezhebun!*

Orhan Turan - Fe Eyne Tezhebun

Orhan TURAN Bizde Ramazan, ritüeller üzerine inşaa edilmiş ve içi boşaltılmış bir “meddah sirki” gibi… Mekke’de, aslında ticaret pazarı olarak kurulan ve şiirlerle renklenen Ukaz panayırı’na benziyor…

Yine geldi mübarek Ramazan” repliği ile başlayıp, baştan aşağıya bir Ramazan sömürüsüyle daha karşı karşıyayız.
İslam’ın ruhundan koparılmış, sadece şeklen varlığını sürdüren, dinin hakiki idrakinden kopuk bir Ramazan’a daha girdik.
Bizde Ramazan, ritüeller üzerine inşaa edilmiş ve içi boşaltılmış bir “meddah sirki” gibi… Elbette bu dünya Müslümanları için de böyle… Mekke’de, aslında ticaret pazarı olarak kurulan ve şiirlerle renklenen Ukaz panayırı’na benziyor…
Bizi son 2 yüzyıldır uyutan da işte bu “panayırlarda” söylenen o şiir ve masallar…

Peki ne dedi, ne yaptırdı ve Müslümanları neye dönüştürdü o masallar… 
  • Allah’ın farz kılmasına karşın beş vakit namaz kılmayan, ancak farz olmamasına karşın Ramazan’da teravihe gitmeyi İslam’ın ilk şartı sayan bir profilimiz oldu.
  • Dini, dindarlığı önce hayatımızın 24 saatinden, sonra 5 vakitten çıkarıp, belli gün ve haftalara ya da geceleri indirgeyen bir tür ruhban sınıfımız oldu. Bu ruhban sınıf İslam’ı Cuma’dan Cuma’ya, “Kandil’den, Kandil’e”, “bayram’dan bayrama” yaşayan bir tür Hıristiyanlık anlayışına çevirdi.
  • Sonra aslında hiç olmadığı halde, Hazreti peygambere nispet ederek “Özel Kandil namazları” icat ettiler.
  • Tarihi ne Kur’anda, ne sünnette olmadığı halde Kadir Gecesi’ni Ramazan ayının 27’sine sabitleyip, o geceye özgü ibadetler türettiler.
  • Hicri takvimden Miladi’ye çevirirken, her yıl farklı tarihe denk gelmesine rağmen, Peygamberin doğum tarihini sabitleyip, “Kutlu Doğum” adını verdiler. Hatta hızını alamayan bazıları doğum günü pastası bile kesti.
  • Müslüman toplumda bu hızlı yozlaşma, yerine kof, içi boş bir karakter ortaya çıkardı.
  • Şimdilerde bizde Ramazan, kolanın margarinin, internet paketlerinin “Ramazan bulamaçlı reklamlarla” yutturulmaya çalışıldığı bir din istismarından öteye geçmiyor.

Velhasıl bu yıl da Kur’an da en fazla geçen ayetlerden birçoğunu hiç duymayacaksınız.
Batı’nın zulmüne karşılık, Müslüman’ların içler acısı halini kimse anlatmayacak.
Televizyonda her Ramazan iftar programı yapıp ceplerini dolduran o istismarcılar, bu yıl da bize “kâfirlerin aslında birbirlerinin dostu olduğunu” söylemeyecek. “Cihat, mazlum, mücahit, fetih, kâfir” gibi kavramlardan söz edilmeyecek.

Biri, “33 kere sübhanallah diyenin cennete gireceğini”,
Diğeri, “İslam’ın kardeşlik ve barış dini olduğunu”,
Öbürü “Ramazan ayında şeytanların ne de güzel bağlandığını” anlatacak.

Ölmüş bir İslam ümmetinin, üzerine toprak örtülmüş içler acısı halini ise kimseden duymayacaksınız.
Afrika’da, Ortadoğu’da katledilen yüzbinlerce Müslüman’dan söz açılmayacak, onları katledenlerin “kafirler” ve onların “yerli işbirlikçi uzantıları” olduğu gerçeği ile rahatsız olmayacaksınız.

Bu yıl da ne güzel uyuyacağız…

Hoş geldin Ey Şehri Ramazan” diyerek

*Fe eyne tezhebûn (Öyleyse nereye gidiyorsunuz?)  
Kur’an-Kerim Tekvir Suresi 26'ıncı ayet


Fe eyne tezhebûn anlamı: Tekfir Suresi'nin 26'ıncı ayetinde geçen Fe eyne tezhebûn (tezhebûne). "Öyleyse nereye gidiyorsunuz?" anlamına gelir. Arapça yazılışı فَأَيْنَ تَذْهَبُونَ şeklindedir. Ayette geçen "fe" kelimesi "şu halde", ya da "o halde", "öyleyse" anlamına geliyor. "Eyne" kelimesi "nereye" anlamına, "tezhebûne" ise "siz gidiyorsunuz" şeklinde Türkçe'ye çevrilebilir.
Ayet kendi anlam kapsamında, "Bu durumda Kur'ân Allah'ın, Cebrail (a.s) tarafından tebliğ edilen sözlerinden oluşuyorsa ve siz Kur'ân-ı Kerim'i dikkate almıyorsanız, O'na itaat etmiyorsanız o zaman nereye doğru gittiğinizin, cehenneme doğru gittiğinizin farkında mısınız?" mesajını vermektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.