ABD'nin kaçınılmaz yenilgisi: Afganistan - Orhan Turan

Gazeteci Orhan Turan'ın kişisel sitesi

Çarşamba, Mart 11, 2015

ABD'nin kaçınılmaz yenilgisi: Afganistan

ABD askerinin, üzerine ayak basmasından tam 14 yıl geçmesine rağmen hala içinden çıkamadığı bir ülke... Afganistan aynı zamanda Amerikan tarihinin en uzun savaşı olma rekorunu da kırdı. 

Orhan TURAN -2001’de girdiği Afganistan’da 150 bin askerle hezimete uğrayan ABD, 1 Ocak 2015’ten itibaren sadece eğitim için bu ülkede bırakacağını duyurduğu 13 bin Askerle savaştan çekilmiş oldu. ABD’nin "sırtında gizlemeye çalıştığı" bir "kambura" dönüşen Afganistan’a yakından bakıyoruz.

Afganistan, İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye geçerek İslam Devleti’ni kurduğu Hicri 622 tarihinden 20 yıl sonra fethedildi.
Afganistan’ı da içine alan İran (Horosan) seferi ise ilk halife Ömer bin Hattab (Hazreti Ömer) eliyle gerçekleşecekti.

Hamedan (İran) yakınlarındaki Nihavend bölgesindemeydana gelen Nihavend Savaşı'nı (642), Nu'man bin Mukarrin el-Müzenî komuta ediyordu. 

Nihayetinde Müslümanların zaferiyle sonuçlanan savaş, mecusi Sasani (İran) İmparatorluğu'nun çöküşüyle sonuçlandı. İlk olarak Kuzey Afganistan, 871’e kadar da tüm Afganistan fethedilmiş oldu. 

Afganistan, İslam Devleti hakimiyetini takip ettiği yıllardan sonra Türk kavimleriyle İrani kavimler arasında sürekli mücadele ve hâkimiyet sahası olmaya devam etti.

Bu dönemde Samaniler, Gazne, (Cengizhan), Moğol (Timur) ve Babür (Türk devleti - 1756-1757) devletlerinin hâkimiyetiyle Afganistan, modern dünyaya ulaştı.

18. Yüzyıla gelindiğinde İran etkisi Afganistan’a doğru artmaya başlayınca, ülke buna karşı Osmanlı’ya yakınlaştı. Diğer taraftan Batı (İngiltere) da sömürgecilik faaliyetleri için bölgeye uzanıyordu.

İLK KEZ 1836'DA İŞGAL EDİLDİ

Afganistan’ı içine alan bölge tarih boyunca ticari açıdan, stratejik bakımdan önemini korudu. Batı’nın doğuya ulaşması, güneyin kuzeye ve kuzeyin güneye bağlantısı bakamından hiç önemini yitirmedi. O nedenle bugün Afganistan’ı kuşatan bu tablo, tarihin birçok noktasında tekerrür etti. 
Bilinenin aksine Afganistan’a yönelik ilk emperyalist işgal, ne ABD ne de Rusya tarafından gerçekleştirildi. 
Ülke ilk “cihadını” 1839-1842 arasında İngilizlere karşı verdi. 
Birinci İngiliz-Afgan Savaşı olarak tarihe geçen bu savaşın asıl nedeni, İngiltere’nin Hindistan’ı sömürgeleştirme çabalarının bir yansıması olmuştu. İngilizler Afganistan’ı işgal etti. Dost Muhammed, ülkesi İngilizler’ce işgal edilmesine rağmen 1863’te Kabil’e dönerek tekrar Afgan birliğini sağladı. O ölünce ülkede bu defa iktidar mücadelesi başladı. Bu dönemde de İngilizlerin karşısında Ruslar vardı.

Ruslar, Türkistan’ı işgal edince İngilizler Afganlar’la müttefik oldu.  Ancak bu “ittifak” da uzun sürmedi. Zira 1878’de “doğal müttefiklikten” umduğu sonucu bulamayan İngiltere, yeniden Afganistan’ı işgal etmeye çalıştı. İkinci İngiliz-Afgan savaşı 2 yıl sürdü. 
İşgale karşı bağışıklığı olan Afganistan İngiliz hâkimiyetine yine başkaldıracaktı. 1919’da Emanullah Han Hindistan'daki İngiliz valiye bir mektup göndererek “bağımsızlık” diyordu. Bu da bir kez daha savaşa neden oldu. Üçüncü İngiliz-Afgan Savaşı 1919 patlak verdi. Afganistan’da bataklığa dalan İngilizler 8 Ağustos 1919’da yapılan anlaşma ile Afganistan'ın bağımsızlığını tanımak zorunda kaldı.



RUSYA İLE BATI’NIN HÂKİMİYET SAHASI

Medyada daha çok, “terör, şeriat, barbar, Taliban, El Kaide, IŞİD, afyon, uyuşturucu ticaretinin kaynağı” gibi anahtar kelimelerle gündeme getirilse de durum hiç de öyle değil. Zira, bölgede hakimiyet kurmak isteyen güçler sadece bugün değil, yüzyıllar boyunca Afganistan’ı kontrol etmek istediler.  Elbette tüm çabalar kaynakları kontrol etmek ve kaynaklara giden yollara hakim olmak içindi.Rusya’nın 1979’da Afganistan işgali de bu nedenle yapıldı. Rusya ülkeyi işgal eder etmez hemen “Sosyalist” bir Afgan yönetimi kurdu. İlk etapta “oldu” gibi göründüyse de birkaç yıl sonra içerdeki muhalefet sert silahlı direnişe dönüştü. Tarih tekerrür ediyordu. 
Afganlar,vatan savunması” için “Cihad yapıyordu. Elbette bu bir cihattı… Ancak Batı için bu komünist Sovyet rejiminin hâkimiyet sahasını güçlendirmesinden başka bir anlam taşımıyordu. Zira bu nedenle Sovyetlere karşı Afganistan direnişi desteklendi. 
Silah, eğitim ve para verildi. Kamplarda askeri eğitimler CIA tarafından yapıldı. Neticede “Rambo’nun desteği” ile yıpratılan Sovyet askeri 1991’de SSCB'nin dağılmasıyla dağılınca “Rusya’ya” dönüverdi.

KAÇINILMAZ YENİLGİ

Nihayet tarihte İngilizlerin yaptığını, Sovyet işgalinin hezimetini takip eden 10 yıl sonra ABD yaptı. 2001’de ABD’de meydana gelen bir dizi saldırıyı (11 Eylül 2001) El Kaide’nin yaptığını ve El Kaide’nin de bu bölgeye yerleştiğini iddia eden ABD, yaşanan olaydan sadece 27 gün sonra (7 Ekim 2001) Afganistan’ı işgal etti. 
ABD, her ne kadar bu işgalin gerekçesini “terörle” kamufle etmeye çalıştıysa da geri çekilen Rus alanlarını doldurma çabası belirgin biçimde artık görünebiliyor. 
Bu işgalle Rus işgali sonrası kurulan Afganistan İslam Emirliği yıkıldı, yerine “demokratik hükümet” kuruldu.
Türkiye’nin de aralarından bulunduğu 40 tan fazla ülkenin (ISAF) yer aldığı koalisyon bu anlamda savaşı kazanmış gibi görünse de Taliban hareketi hiç yok edilemedi. 
Bu bakımdan ABD’nin bu savaşta zafer kazandığı söylemek mümkün değil.

2001’den itibaren kademeli olarak bölgedeki asker sayısını artıran ABD, ilk olarak İngiltere ile birlikte girdiği ülkeye 50 bini aşkın asker sokmuştu.  Hukuksuz işgaldeki asker sayısı 40 aşkın ülkenin katılımıyla arttı. 2007’de 100 bini ABD, diğerleri koalisyon 140 bin askere ulaştı. Ama istenilen sonuç alınamadı.

Nihayet bölgeyi ilk terk eden Hollanda oldu. Ağustos 2010’da asker çeken ilk NATO üyesi oldu. Fransa ise  2012 tarihini verdi.

Başkan seçildikten sonra 2009'da bölgeye giden Obama, ilk etapta yaklaşık 33 bin askeri 15 ay içinde döneceğini açıklamıştı. Afganistan’da savaş misyonunun da 2014’te sona ereceğini ilan etmişti.
Afganistan ile ABD arasında 28 Aralık 2014’te Kabil’de imzalanan İkili Güvenlik Anlaşması’yla 2014 sonrası için imzalar atıldı. Bu anlaşma ülkede sadece 10 bin Amerikan askerinin kalmasını öngörüyordu. Bu anlaşmayla ilgili konuşan Obama, ABD ordusunun mensuplarına minnettarlıklarını ileterek, başkanlığa geldiğinde Afganistan ve Irak’ta 180 bin Amerikan askerinin bulunduğunu, şimdi ise bu rakamın 15 binden az olduğunu söylüyordu.

Afganistan işgalinin “en büyük ortağı” İngiltere ise yönetimini elinde bulundurduğu son üsten de bayrağını indirerek 13 yıl aradan sonra (2014) çekildi.

AMERİKAN TARİHİNİN EN UZUN SAVAŞI

Peki bundan sonrası ne olacak… 
2014 Güvenlik Anlaşması’yla ABD’nin bölgedeki varlığı 1 Ocak 2015’ten itibaren "Kararlı Destek Misyonu’na" dönüştü. Buna göne 11 bini Amerikalı, 13 bin 500 yabancı asker, Afgan güçlerine eğitim, “danışma ve yardım” vermek için ülkede kalmaya devam edecek. 
Anlaşma, belirli birkaç üste kalacak asker sayısının "2015 sonuna kadar 5-6 bin" olmasını öngörüyordu. 
ABD Kongresi verilerine göre, NATO'nun Afganistan misyonunun başladığı 2001’den beri 2 bin 356 Amerikalı asker Afganistan’da öldü.

Tarihinin en uzun savaşının maliyeti ABD’ye 686 milyar dolar oldu. Harvard Kennedy School’un raporuna göre, ABD’nin bu savaş için ayırdığı bütçe, George W. Bush başkanlığını bırakırken 171,7 milyar dolara ulaştı. Obama döneminde ise bu rakam 2012 sonu itibariyle 385,6 milyar dolara ulaştı. ABD yönetimi, 2013’den itibaren savaş için 128,7 milyar dolar harcayarak, 13 yıllık savaşta toplam 686 milyar dolar harcadı.

Ancak bu Taliban’ı yenmeye yetmedi.  Ülkede NATO güçlerinin çekilmeye başlamasıyla Taliban saldırılarında ciddi artış oldu. 2013 ve çekilmenin olduğu 2014’te 9 binden fazla Afgan güvenlik gücü Taliban’la savaşta hayatını kaybetti. Bu rakam 13 yılda ölen Amerikan askerlerinin sayısının yaklaşık dört katına eşit büyüklüğe ulaşması açısından oldukça dikkat çekici.
Afgan güvenlik güçleri de aynı dönemde 4 bin 600 kayıp verdi. BM, geçen günlerde sivil ölümlerin 2014’te 10 bine ulaşabileceğini duyurdu.

Sonuç olarak ilk ABD askerin ayak basması üzerinden tam 14 yıl geçmesine rağmen ABD, Afganistan’dan hala çıkamadı. ABD’de iki başkan değiştiren Afganistan işgali ABD’nin sırtında gizlemeye çalıştığı bir kambur gibi durmaya devam ediyor. Amerikan tarihinin süregelen en uzun savaşı Afganistan…

Şu sıralarda Afganistan, ABD’nin unutmayı en fazla istediği ülke… Ama ABD, Irak’ı da aynı şekilde unutmak istemişti.
Irak’taki işgalin yansıması olarak izlediğimiz “ikinci sahne”, ABD için Afganistan’da daha başlamadı üstelik...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.