ABD Emperyalizminin Sesi 82 Yıl Sonra Sustu - Orhan Turan

Gazeteci Orhan Turan'ın kişisel sitesi

Perşembe, Mart 27, 2025

ABD Emperyalizminin Sesi 82 Yıl Sonra Sustu

 "This is Voice of America…"

"Burada Amerika'nın Sesi var…"

"Özgür dünyanın sesi…" 

1942’den beri bu anonslar, Amerikan gücünün yankısıydı. Nerede bir savaş, bir darbe, bir rejim değişikliği varsa, orada önce bu ses duyulurdu. Renkli devrimlerin, propaganda savaşlarının, enformasyon çağının kılavuz sesi… Amerikan süper gücünün bayrak taşıyıcısı… Ve şimdi, o ses artık yok. Dünyaya ‘En Büyük Amerika!’ diye haykıran bu ses sustu. 

ABD Emperyalizminin Sesi 82 Yıl Sonra Sustu

Amerika'nın Sesi (İngilizce: Voice of America, VOA), Amerika Birleşik Devletleri federal hükûmeti tarafından finanse edilen uluslararası bir yayın kuruluşu. 

1 Şubat 1942’de 2. Dünya savaşı başladıktan sonra ABD’nin bir dünya gücü olarak ağırlığını hissettireceği bir dönemin hemen başında yayınlarına başladı. VOA’nın yayına başlangıcı bir bir süper gücün de sesina kavuşma anı oldu. 

VOA ABD'nin en büyük uluslararası yayıncısı, dünya çapında 50 dilde yayın yapan ve 5 bine yakın personeli ile TV ve radyo içeriği üreten bir propaganda devi…. 

Merkezi Washington’da olan kurum ABD hükûmetinin bağımsız bir ajansı olan Gavırnırz Brodkaasting Bord (Governors Broadcasting Board) (BBG) tarafından denetleniyordu. 

2016 itibarıyla VOA, her hafta yaklaşık Bin 800 saatlik radyo ve TV programı oluşturdu. Bu enformasyon makinesinin ürettiği haberleri dünya genelinde yaklaşık 236,6 milyon kişi tarafından izleniyor. 

Nerede bir renkli devrim, ya da nerede bir ABD nüfuz alanı görseniz onu da orada bulabilirdiniz. Daha önce darbe yapılan ya da yapılmak istenen Gürcistan’da, Ukrayna’da, Türkiye’de, Mısır’da hep onun ayak izlerini bulabilirsiniz. Önce ajanların, sonra işbirlikçilerin peydah olduğu her ülkede ABD propagandasının sesi olan Amerikan’nın Sesi hep kayıttaydı. 

2017’de ABD Adalet Bakanlığı “Yabancı Ajanslar Kayıt Yasası” olarak bilinen Forınc Eycınts Recıstreyşın Ekt (Foreign Agents Registration Act) altında, Rus haber ajansı Raşıa Tıdey (RT) “dış mihrak” olarak kayda geçirmiş, buna tepki olarak Rusya Adalet Bakanlığı da Amerika'nın Sesi ve Özgür Avrupa Radyosu'nu “dış mihraklar” olarak sınıflandırmıştı. 

Türkiye’de ise 2022’de Almanya’nın benzer propaganda aracı Doyçe Velle (Deutsche Welle- DW) ile  birlikte erişime kapatıldı. Yayıncıların RTÜK'e lisans başvurusu yapmamaları buna gerekçe gösterilse de asıl neden iddiaya göre iki kurumun da Türkiye gündemine bir medya kurumumun göstermesi gereken ilgiden çok da fazla odaklanması oldu. 

 Mart 2025’te önemi bir gelişmeye tanık olduk. 

ABD Başkanı Donald Trump 14 Mart Cuma günü, medya, kütüphaneler, müzeler ve evsizliği sona erdirmeye odaklananlar da dahil olmak üzere yedi federal kurumu ortadan kaldırmayı amaçlayan bir yürütme emri imzaladı. 

O kararla,  Amerika'nın Sesi'nin (VOA) ana şirketi olan ABD Küresel Medya Ajansı'nın yanı sıra Smithsonian Enstitüsü'ndeki Woodrow Wilson Uluslararası Akademisyenler Merkezi'ni ve her eyaletteki kütüphaneleri, arşivleri ve müzeleri destekleyen bir ajans olan Müze ve Kütüphane Hizmetleri Enstitüsü'nü hedef aldı. 

Amerika'nın Sesi 83 yıl sonra sustu 

Şunun altını çizelim Trump sadece VOA’yı değil, VOA’yı da çatısı altında kontrol eden Küresel Medya Ajansı'nı kapatmış oldu. Bu ajansta VOA’nın yanı sıra her biri nüfus edilmek istenen kıta, ülke ya da bölgeye göre oluşturulan çok sayıda propaganda kanalını barındırıyor. 

Biz bunlardan en çok VOYA’yı (Voice of America) tanıyoruz. Çünkü bize yönelik propagandayı VOYA yürütütor. İngilizce, Arapça, Farsça, Çince, Rusça, Türkçe, Urduca, ve 50’den fazla dilde yayın yapıyor. 

El Hura (Alhurra) Orta Doğu, Kuzey Afrika’da Arapça yayın yapıyor. 

Radyon Fri Örop/Radyon Liberty  (Radio Free Europe/Radio Liberty) Orta ve Doğu Avrupa, Kafkasya, Orta Asya (Özellikle Rusya, Ukrayna, Çek Cumhuriyeti, Gürcistan, Kazakistan, Azerbaycan gibi ülkelerde yayın yapıyor. 

Radyon Fri Asya (Radio Free Asia- RFA) Çin, Kuzey Kore, Vietnam, Myanmar, Laos, Tayland, Sri Lanka, Bangladeş’te yayın yapıyor. 

Mıddıl İst Broadcasting Networks (Middle East Broadcasting Networks -MBN) Orta Doğu’da Arapça yayın yapan Alhurra ve Radio Sawa kanallarını içeriyor) 

Radyon Sava (Radio Sawa) Orta Doğu, Kuzey Afrika’da Arapça yayın yapıyor. Özellikle gençleri hedef alıyor. Müzik ve haber yayınını birlikte veriyor. 

Tivi Marti, Radyon Marti (TV Marti-Radio Marti) İki medya organı Küba’ya özel televizyon ve radyo yayını yapıyor. 

Worldnet Televiyşın (Worldnet Television) Şu an International Media Network olarak biliniyor. Amerika’nın dış politikasını anlatan kanal küresel yayın yapıyor. 

Voya Çayniz Servis (The Voice of America Chinese Service) Özellikle Çin’i hedef alıyor, Çin’ce yayın yapıyor.

Yayın tapılan ülkede barınabilenler, o ülkedeki gazetecileri kullanarak o ülke dilinde yayın yapıyor. Küba ya da İran gibi barınamadıkları ülkere ise dışarıdan yayın yaparak ulaşıyor. 

Dev bir medya ağı….

ABD Küresel Medya Ajansı'nın 2024 yılı bütçesi 886 milyon dolar olarak açıklanmıştı. 

50 ayrı dilde yayın yapan Amerika'nın Sesi'nde Türkçe servisi de bulunuyor. Kararname sonrası Türk gazetecilerin e-posta hesaplarına ve binaya erişimlerine engel getirildi. 

Amerika'nın Sesi Türkçe internet sayfasına 15 Mart itibarıyla yeni haber girişi yapılmadı. 15 Mart'ta son vardiyaya gelen çalışanların kurum kartlarını iade etmeleri istendi. 

Bu radikal karar sonrası Trump, Amerika'nın Sesi direktörlüğüne eski haber spikeri ve cumhuriyetçi siyasetçi Kari Lake'ı atadı. Trump ile birlikte ABD Küresel Medya Ajansı danışmanlığına getirilen Lake, son olarak Amerika'nın Sesi direktörlüğüne atanmış oldu.

Lake, ABD Küresel Medya Ajansı'nı "Amerikan vergi mükellefleri için büyük bir çürüme ve yük" olarak tanımlıyor ve yasalar dahilinde kurumun mümkün olan en küçük ölçeğe getirileceğini açıklıyor.

ABD Başkanı Trump ise Amerika'nın Sesi'ni “Trump karşıtı” ve “radikal” olmakla suçluyor. 

Trump'ın konuyla ilgili imzaladığı başkanlık kararnamesi böyle… 

Görünür sebebi böyle açıklıyor. “Trump karşıtı” ve “radikal” olmak. Beyaz Saray’dan yapılan resmi açıklamada kararnamenin "vergi mükelleflerinin artık radikal propagandanın bedelini ödememesini sağlayacağı" belirtildi. 

İlk bakışta Trump, kendisine muhalif bir ağı “radikal” olarak tanımlayarak susturmak istemiş görünüyor. 

Ancak bunu kapatarak değil, başına kendisine yakın bir ismi getirip dönüştürerek de yapabilirdi. 

Eğer bu bir tasarrufsa; Aynı 1942’de ABD’nin yükselen gücüne ses verdiği gibi, o yükselen gücün şimdi de kısılan sesine şahit oluyoruz demek. 

Eğer böyle ise Küresel Amerikan emperyalizminin grafik üzerinde yukarı yönlü seyreden çizgisinin pik noktası gördük demek ki… Bu, o çizginin, bundan sonra yukarı yönlü olamayacağını gösteriyor bize.  

Bu karar, sadece bir medya kuruluşunun kapanması değil, bir dönemin sona erişidir. Amerika, enformasyon savaşlarının baş aktörüydü ve şimdi kendi sesi bile kısılıyor. Eğer 1942’de, yükselen bir süper gücün dünyaya ilanıydıysa, bugün de küresel hâkimiyetin çöküş ilanıdır. Sesler sustu, perde indi. Tarih, zirveye çıkanların bir gün inişe geçeceğini bir kez daha gösterdi. 

Şimdi soru şu: ABD’nin susturduğu değil, ABD’yi susturan kim?


ANAHTAR KELİMELER:

Amerika'nın Sesi, VOA kapatıldı, ABD küresel medya, Trump kararnamesi, enformasyon savaşı, propaganda araçları, Amerikan emperyalizmi, medya gücü, Voice of America kapandı, küresel güç dengesi, Trump ve medya, ABD bilgi savaşı, Washington medya politikası, Amerikan hegemonyası, medya sansürü, siyasi propaganda, uluslararası yayıncılık, Trump ve basın, küresel medya stratejileri.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Küfür ve hakaret içeren mesajlar silinecektir.